DEPRESYONDA BİR BABA

Adım Mehmet, 34 yaşındayım. Evli ve bir kız çocuğu babasıyım. Kendime ve onlara iyi bir hayat sunmak için yoğun bir şekilde çalışıyorum. Özellikle kızım doğduktan sonra ister istemez masraflarımız arttığı için ekstra gelen her işi kabul etmeye başladım. Çok yorulduğum için zaman zaman içimden hiçbir şey yapmak gelmez. Gitmek zorunda olduğum işlerim bana çok zor gelir. Ama kısa süre sonra genelde kendimi toparlar ve eskisi gibi tempoma devam ederim.

Yaşlaşık 4 ay önce yine böyle bir sürece girdim. Hiç işe gitmek istemiyordum. Yaptığım hiçbir şeyden keyif almıyordum. Nasıl o hale geldim bilmiyorum ama eşim ve kızımı görmek bile zor gelmeye başlamıştı. Zamanımı ya yatak odasında ya da televizyon başında hiçbir şey yapmadan geçiriyordum. Hayattan bıkmış, her şey çok anlamsız gelmeye başlamıştı. Niye hayatta olduğumu bile bilmiyordum. Ne yaparsam çok anlamsızmış gibi geliyordu.

Eşime ve kızıma yeterli ilgiyi gösteremiyor hatta zaman zaman kavga ediyordum. Kendi işimi yaptığım için gelen işleri geciktiriyor hatta bazen yapamam diyip geri çeviriyordum. Çalışıp para kazanma şansım olmasına rağmen yapmıyordum. Bir ay içinde bu durum evin gelirini etkilemeye başladı. Ama yapacak bir şey yoktu. İşe gitmemek için türlü türlü bahaneler buluyordum. Eşim saatlerce benle konuşmaya çalışsa da ben hiç ilgilenmiyordum. Tüm ruhumu kaybetmiştim sanki. Geceleri uyuyamıyordum, sabahlara kadar televizyon başında oturuyordum. Böylece tamı tamına 2 ay geçti. Dışarda hiç zaman geçirmiyordum. Kızımla gittiğimiz oyun parkına bu süreçte sadece 1 kere gitmiştim. Onda da ancak 15 dakika dayanabilmiştim. Kendimden nefret etmeye başlamıştım. Hatta eşimin neden hala benimle olduğuna anlam veremiyordum. Kendimden tiksinmeye başlamıştım. Gerçekten bu dünyada ne işim var, olmasam da olur dediğim çok vakit olmuştu bu süreçte. O kadar değersizdim ki... Anlatamam.

Bir gün eşim kapıyı kıracak gibi yatak odasına geldi. O kadar sinirliydi ki neden o halde olduğunu anlamamıştım. Bu halimden bıktığını, artık katlanamadığını ertesi gün bir doktora gitmezsek benden boşanacağını söylemeye başladı. Önce ne faydası dokunur diye düşündüm. Hatta bir işe yaramayacağından emindim. Hem bir doktor nasıl yardımcı olabilirdi ki? Ben kendimden geçmiştim, doktor nasıl toparlasın beni? Ama zoraki kabul ettim. Sabah önce gitmeyeceğimi söyledim ama eşim eşyalarını toplamaya başlayınca ne kadar ciddi olduğunu anladım. Bir psikiyatriste gittim. Olan biteni anlattım; bana bir ilaç yazdı ve 1 ay sonra tekrar onu görmem gerektiğini söyledi. Depresyonda olduğumu ve ilaçlar yanında bir psikologdan destek almamın yardımcı olacağını söyleyerek beni psikologa yönlendirdi. İlaçlarımı alıyordum. Kısa sürede iyi gelmeye başladı. En azından kızımı izlemekten keyif almaya başladım. Enerjim biraz yerine gelmişti. Bir hafta sonra bir psikologa da göründüm. Bana bazı görevler veriyordu. Biraz spor yapmaya başladım. Önceden buluşmaktan keyif aldığım bazı arkadaşları biraz daha sık görmeye başladım. Eskiden basketbol oynardım. Haftada bir tek başıma olsam da gidip basket oynayıp ter akıtıyorum. Psikolog eşimle de görüştü. Biraz daha anlayışlı olmasını istedi. Ben de elimden geldiğince daha fazla zaman geçirmeye başladım ailemle. 3-4 seanstan sonra psikoloğa gitmeyi bıraktım. Bu psikoloğun kararıydı. Şimdi çok daha iyiyim. Ama eşim olmasaydı daha ne kadar o halde kalır kendimden nefret ederdim bilmiyorum. İlaçları bırakma sürecinde psikolog tekrar ona görünmemi istedi. Bakalım...

Destek almaya kadar vermek çok güç ama benimkine benzer bir durumunda olan herkese en kısa zamanda destek almalarını tavsiye ederim.