OYUN BAĞIMLILIĞIMI NASIL YENDİM?

Birçok işimizi artık bilgisayar ve telefonlarla hallettiğimiz için, bu teknolojik aletlerin hayatımızdaki yeri büyük önem taşıyor. Ancak internet ve bununla birlikte online oyunlar hayatımızın vaz geçilmez bir parçası haline geldiğinden beri “oyun bağımlılığı” kavramı da gündemden düşmez oldu. İnternet ya da oyun bağımlılığını daha iyi anlayabilmek için bu bağımlılıktan yakın zamanda kurtulmuş biri ile röportaj yapmak istedik ve Arda ile tanıştık.

İnternete ya da online oyunlara bağımlılığın kaç yaşındayken başladı?

Ben 1990 doğumluyum. Aslında bilgiyasayarla doğdum diyebilirim. Hayatımda bilgisayarın olmadığı bir dönem hatırlamıyorum. Eskiden atari, gameboy ya da tetris oynadığımı hatırlıyorum. Bunların başında oldukça uzun zaman geçirirdim. Belki de bağımlılığım o zamanlardan başladı.

Peki ailen müdahalede bulunmadı mı?

Annem ve babam çalışıyordu. Bana anneannem bakardı. Okuldan sonra eve gelir, ödevimi yapar ve oyun oynamaya başlardım. Belki de anneannemin kolayına geliyordu bu. Ayak altında dolaşmıyordum böylece. Annem ve babam da görmedikleri için fark etmemiş olabilirler.

İnternete ya da oyuna olan bağımlılığının aşırıya kaçtığını nasıl fark ettin?

Aslında ben fark etmedim. Ailem emekli olduktan sonra evde daha çok vakit geçirmeye başladılar. Ben de odamda vakit geçiriyordum. Annem ve babam dışarı çıkıp bir şeyler yapmamı istiyorlardı. Arkadaşlarımla buluşmamda ısrarcıydılar. Ama benim arkadaşlarım ekranın karşısındaydı zaten. Beni çok bunaltmaya başladılar. Bu yüzden bir gün babamla çok kötü kavga ettik. O da bilgisayarımı alıp yere fırlattı. İşte o zaman sanırım yanlış bir şeyler yapıyorum dedim.

Bize bir gününü anlatır mısın? Bilgisayar başında neler yapıyorsun?

Günümün neredeyse 14 saatini bilgisayar ya da telefon başında geçiriyordum. Sosyal medya hesaplarım var. Oradan arkadaşlarımla sosyalleşiyordum ama esas bağımlılığım online oyunlardı. Online bir oyuna girdiğinizde oyun bitmeden ekran başından ayrılamazsınız. Oyundan da gerçek arkadaşlar edinmiştim. Oyun sizi o kadar içine alıyor ki ne su içiyordum ne de yemek yiyordum. Oyun bittikten sonra ise telefonumda başka oyunlar oynuyordum. Yemek yemediğim için çok güçsüz kalmıştım. Okula da gitmiyordum. Bu yüzden yarı bursumu da kaybettim.

Uzun bir süre terapi aldın sanırım. Terapiye gitmeye nasıl karar verdin?

Babamla olan büyük kavgamızdan sonra bilgisayarıma ve telefonuma el koydu. Oysa kocaman adamım izin vermeyebilirdim. Ama ne bir gelirim ne de gidebilecek bir yerim vardı. 3 gün boyunca odamdan çıkmadım ve düşündüm. Büyük bir boşluğa düşmüştüm. Günler sanki geçmiyordu. Sonra annem benimle konuşmaya geldi ve oyun bağımlılığımın hayatımızı nasıl etkilediğini anlattı. Bir psikolog ile görüşmemin faydalı olacağından bahsetti. Onun hatırı için terapiye başladım.

Terapi sonrası hayatında neler değişti? Bilgisayar başında vakit geçirmeyi tamamen bıraktın mı?

Teknolojiyi hayatımızdan tamamen çıkarmak gerçek dışı olur. Ancak terapi sayesinde sosyal çevremi genişlettim ve spor yapmaya başladım. Bana en çok sporun faydası oldu. Çünkü normalde kolay sosyalleşebilen biri değildim. Sanırım internet aracılığıyla kendimi daha iyi ifade edebildiğimden dünyam orası olmuştu. Spor yapmam yeni insanlarla tanışmamı sağladı. Ailemle paylaşabilecek bir şeylerimin olmadığını düşünüyordum ama terapi sayesinde birçok ortak yanımız olduğunu keşfettim.

Son olarak senin eskiden yaşadıklarını hala yaşamakta olan kişiler için ne söylemek istersin?

Büyük bir ihtimalle bu bağımlılığın farkında değiller. Çünkü ben değildim. Bu yüzden ben daha çok ailelere öneride bulunmak istiyorum. Çocuklarınızı karşınıza alıp konuşun. En kısa zamanda bir terapiste gitmelerini sağlayın. Bu süreçte çoçuğunuzun etrafında kim varsa destekleyici bir tutum sergilemeli. Herkesin sabırlı olması gerekiyor. Dışarıda da bir hayatın olduğunu görmeleri biraz zaman alacak ama bu süreci yaşamaya değecek.