KAYGILI BİR RÜYA NASIL YORUMLANIR?

Rüyalarımızın bize ne anlattığını yorumlamak çoğu zaman bilmediğimiz bir yabancı dili anlamaya benzer. Aslında rüyalarımızı dikkatli bir şekilde incelediğimizde özellikle içimizdeki negatiflikleri, sıkıntıları rahatlıkla görebiliriz.

Bunları açığa çıkarmanın en iyi yolu ise “zorunluluk” egzersizidir. Terapi seansları boyunca kendimize şunları söyleriz;

"Şimdiye kadar bu konuyu aşmış olmalıydım."

"Bunu yapmamalıyım."

Aslında bu tür söylemleri başkalarından çoktan duymuşuzdur:

"Artık bu olayı kafana takmamalısın."

"Önüne bakmanın zamanı geldi!"

"-malı” eklediğimiz her ifade, özellikle önem verdiğimiz insanlardan geldiğinde kötü hissederiz. Bu tür ifadeler sanki bizde bir sorun varmış gibi hissettirir.

Jung psikoloğu Robert Johnson, “Owning Your Own Shadow” adlı kitabında "karşıtların gerginliğini" ayrıntılı bir şekilde anlatıyor. Johnson’a göre iki seçenekten birine karar vermek için bir süre durumları gözden geçiririz ve en iyi sonuca ulaşmamızı sağlayacak üçüncü seçenekte karar kılarız.

Peki rüyalarımızdaki paradoksu nasıl bulacağız?

Aşağıdaki örnkte zorunluluk ifade eden “-meli” “-malı” cümlelerine dikkat edin. Bu cümlelerin ardından negatif hisler ve duygular gelir bu da kişinin içinde bulunduğu durumu açık bir şekilde görmemizi sağlayacaktır;

Cadılar Bayramı’nda iki kişi ile birlikteyim. Bu insanları tanımıyorum ama bir tanesi erkek diğeri ise kız. Kostümlerimizi giyip eğlenmek istiyoruz. Kaygılıyız çünkü hangi karakter olacağımızı bulmamız gerekiyor. Kostümümün mükemmel olmasını istiyorum ancak nasıl yapacağımı bilmiyorum. Birlikte kumaşları dikmeye çalışıyoruz, hangi karakter olmalıyız bilmiyoruz. Kendimi bu partiye aitmiş gibi hissetmiyorum. Giydiğimiz kıyafetleri hiç beğenmiyorum. Düzgün bir kostüm yapmak için vaktimiz maalesef yok.

Bu rüyada hislere bakarsak sorunu anlayabiliriz. Carl Jung’a göre persona (kişi) dediğimiz şey dünyaya göstediğimiz maskeli yüzümüzdür. Bu rüyalarda kostüm, kıyafet, üniforma vs. olarak karşımıza çıkar. Bu rüyada yaşanan gerginlik kişiliğine uyan en uygun kıyafeti bulma ve dışarıdaki insanlara kendini en uygun şekilde kendini gösterme isteğinden kaynaklanıyor. Rüyadaki kız ve erkek rüyayı gören kişinin zıt enerjilerini temsil ediyor. Cadılar Bayramı olmasından dolayı da yüz üstüne çıkmayı bekleyen saklı bir şeyler olduğunu da ekleyebiliriz.

Rüyayı gören kişi sadece doğru kıyafeti dikecek zamanı olmadığından endişeli değil, aynı zamanda başkalarının onu nasıl göreceğini de fazlasıyla düşünüyor. “Kendimi bu partiye aitmiş gibi hissetmiyorum” ifadesinden bu durumu anlayabiliyoruz. Belki de rüyayı gören kişi dışarıdaki insanların onu görüp olduğu gibi kabullenmeyeceği endişesini yaşıyor.

Bu rüyada aslında problemin kaynağını açıkça görebiliyoruz “Düzgün bir kostüm yapmak için vaktimiz maalesef yok” Rüyayı gören kişi başkalarının ne düşündüğüne değil de kendi ihtiyaçlarına odaklandığı an aslında uygun kostümün ne olduğunu bulacaktır.

Rüyalarımızdaki “-meli,-malı” cümlelerimizi bulduğumuzda hayatımızda yer edinmiş bu cümleler üzerindeki farkındalığımız artacaktır. Johnson’ın dediği gibi “çatışan dürtülerimle yeterince uzun süre kalabilirsem, iki karşıt güç birbirlerine bir şeyler öğretir ve her ikisine de hizmet eden bir içgörü üretirler. Bu uzlaşma değil, hayatımı perspektif içine alan ve ne yapmam gerektiğini kesin olarak bilmeme izin veren bir anlayıştır. Bu kesinlik, insanlığın bildiği en değerli özelliklerden biridir.”

Kaynakça:http://www.goodtherapy.org/blog/what-are-should-statements-in-your-dreams-telling-you-0117175