HAYIR DİYEBİLMENİN ÖTESİNDE SAĞLIKLI KİŞİSEL SINIRLAR BELİRLEME

Kişisel sınırlar ilişkilerimiz içinde koyduğumuz mesafeler ve kurallardır. Sağlıklı sınırlara sahip bireyler kendilerine iyi gelmeyen durumlarda ''hayır'' demeği öğrenmiş, aynı zamanda kendilerini yakın ilişkilere açma konusunda rahat kimselerdir. Kısaca kişisel sınırlar başkalarının yanında rahat etme düzeyimiz açısından kendimize çizdiğimiz çizgilerdir.

Herkesin kendi kişisel sınırları vardır. Bu, bizlerin yaşam içerisinde ilişkilerimizi sağlıklı bir şekilde sürdürebilmemiz, isteklerimizi ve bir durum karşısında taleplerimizi karşıdakine ulaştırma açısından büyük bir öneme sahiptir. Kişisel sınırların hizmet ettiği temel amaçlardan biri güvenliktir. Duygularımızı, fiziksel bütünlüğümüzü, zihnimizi başkalarının zararlarından korumaktır. Güvenlik ihtiyacı, her zaman karşımızdakinin niyetinin kötü olduğu anlamını taşımaz. Kötü bir niyet gütmeden de sınırlarımız ihlal edilebilir ve bu durum huzursuz hissetmemize sebep olabilir. Aynı şekilde iyi niyetle yaklaştığımız birinin sınırlarını ihlal ederek karşıdakini hoşa gitmeyen bir durumla yüzleşmek zorunda bırakabiliriz.

Kişisel sınırları sağlıklı bir şekilde belirlemek her zaman kolay değildir; özellikle de küçüklüğümüzden beri başkalarının beklentilerini karşılamak ve onları rahat hissettirmek üzere yetiştirildiysek... Bu öğretiler bazen ima yoluyla bize aktarılmıştır (Büyüklerin istediği gibi davranan başka bir çocuğun daha çok sevilmesi, övülmesi gibi), bazen de doğrudan iletilmiştir (Anneannene sarılmak istememen umurumda değil, yapmamak ve istemediğini söylemek terbiyesizliktir!). Böylece başkalarının duygularını kendi ihtiyaçlarımızın üstünde tutmayı öğrendik. Gerçek şu ki, kişisel sınırlar doğuştan gelmez. Zaman içerisinde duygularımızı, ihtiyaçlarımızı, tercihlerimizi biz fark ettikçe bu sınırlara ihtiyacımız artar; çünkü aksi halde hem kötü hissederiz hem de özsaygımızı yitirdiğimizi hissederiz, özerkliğimizi kaybederiz. Sağlıklı bir şekilde sınırlarımızı çizmeyi öğrenemezsek ya katı sınırlar içerisinde bir tutum sergileyerek yakın ilişkiler kurmaktan uzaklaşabiliriz veya geçirgen(gözenekli) sınırlar etrafında sürekli kendimizden ödün vererek başkalarını memnun etmek için kendimizi yok sayabiliriz.

Katı, Gözenekli ve Sağlıklı Sınırların Özellikleri

Katı Sınırlar

Gözenekli Sınırlar

Sağlıklı Sınırlar

Yakınlık ve yakın ilişkilerden kaçınır.

Yardım istemesi olası değildir. Ancak birkaç yakın ilişkisi vardır.

Kişisel bilgileri çok korur.

Romantik partnerlerle bile mesafeli görünebilir.

Reddedilme olasılığını önlemek için başkalarını uzakta tutar.

Kişisel bilgileri fazla paylaşır.

Başkalarının isteklerine “hayır” diyemez.

Başkalarının sorunlarıyla aşırı ilgilidir.

Başkalarının görüşlerine bağlıdır.

Kötüye kullanımı veya saygısızlığı kabul eder.

Başkalarına uymazsa reddedilmekten korkar.

Kendi fikirlerine değer verir.

Başkaları için değerlerinden ödün vermez.

Kişisel bilgileri uygun bir şekilde paylaşır (fazla veya eksik paylaşmaz).

Kişisel istek ve ihtiyaçlarını bilir ve bunları karşıdakine iletebilir.

Başkaları onlara “hayır” dediğinde kabul eder ve anlayışla karşılar.

KİŞİSEL SINIR TÜRLERİ

Kişisel sınırlar belirlemek ve kendimizden ödün vermeden sağlıklı ilişkiler kurabilmek için bu sınırların farklı şekillerde olduğunu bilmek gerekir:

Fiziksel sınırlar: Tokalaşmak, sarılmak, konuşurken birinin omzunuza dokunması, el şakaları, romantik ilişkinizde veya cinsel birlikteliğinizde vücudunuza nasıl dokunulduğu gibi fiziksel temasa dayalı her konu.

Zihinsel ve duygusal sınırlar: Zihninizi ve duygularını etkileyen söylem ve tutumlar. Küçük düşürülmek, duygu sömürüsüne maruz bırakılmak, hoşa gitmeyen konularda devam eden ısrarlı konuşmalar gibi.

Zaman ile ilgili sınırlar: Buluşmalara geç kalınması, sizi ve işinizi ilgilendirmeyen toplantılara dahil edilmeniz, belirlediğiniz zamanda ayrılma isteğinize karşı çıkılması gibi zamanınızın değerini göz ardı eden durumlar.

Kişisel alanınız ile ilgili sınırlar: Sizi rahatsız edecek şekilde dibe sokulan insanlar, odanıza siz varken veya yokken izinsiz girilmesi, veya evinize gelen habersiz misafirler gibi durumlar.

Kişisel eşyalarınız ile ilgili sınırlar: Şahsınıza ait eşyalara dokunulması, kullanılması, alınması.

Bu durumlar çeşitli yer ve zamanlarda meydana gelebilir: Evde, okulda, iş yerinde, aile ziyaretine gidildiğinde, arkadaşlarla birlikteyken... Özetle ne zaman başkalarıyla ilişki kurmaktan bahsediyorsak o zaman sizin ve diğerlerinin kişisel sınırlarından bahsediyoruz demektir.

Kişisel sınırların olması için illa da karşıya iletilmiş olması gerekmez. Herkesin kendi rahatsızlık çizgileri vardır. Sınırlar hakkında konuşulsun veya konuşulması onlar hali hazırda vardır. Yalnız iletişim kurulmaması halinde kişisel sınırların ihlal edilme ve orada sorun ortaya çıkma ihtimalinin de çok daha yüksek olduğu unutulmamalıdır.


SINIR BELİRLEMEDE VE KORUMADA SORUN YAŞADIĞINIZI GÖSTEREBİLECEK BAZI İŞARETLER

Başkalarını hayal kırıklığına uğratmaktan veya üzmekten çekiniyorsunuz. Bu, sık sık diğer insanların planlarına uyduğunuz ve genellikle yapmayı tercih etmeyeceğiniz ve muhtemelen yapmak istemediğiniz şeylere ''evet'' dediğiniz anlamına gelir. Arkadaşlarınızla bir akşam yemeğine giderken seçtikleri restoranda ağız tadınıza göre bir menüsü olmadığını bilmenize rağmen kabul etmeniz veya işyerinde gitmek istemediğiniz ve zamanınız olmayan bir kutlamaya katılamayacağınızı söyleyememeniz gibi.

Başkalarının nasıl hissettiğinin size bağlı olduğunu hissediyorsunuz. Çevrenizdeki insanları iyi vakit geçirip geçirmedikleri ve kendilerini iyi hissedip hissetmedikleri konusunda endişeleniyorsunuz ve onları memnun etmek için sürekli kendi yolunuzdan çıkıyorsunuz.

Sürekli yorgunsunuz ve nedenini bile bilmiyorsunuz. Çevrenizdeki insanların sürekli size ihtiyaç duyduklarını hissediyorsunuz ve sorunlarıyla meşgul oluyorsunuz. Kendi ihtiyaçlarınızı sürekli başkaları için ikinci plana itiyorsunuz. Bunu bir annenin yorgunluğuna benzetebilirsiniz ama farkı çocuklarınızın ötesinde çevrenizdeki herkese bu desteği sağlamak için hissettiğiniz mecburiyettir.

İnsanlar karşı gelmediğiniz için sizden faydalanıyorlar. Nasıl olsa ''hayır'' demeyeceğinizi bildikleri için insanlar işlerine geldiğinde planlarını değiştiriyor size en son haber veriyorlar veya kendi yapmaları gereken işleri bahaneler uydurarak size yıkıyorlar. En yakınlarınızın bile sizi manipüle edip etmediğinden emin olamıyorsunuz.

Sinirlisiniz...Her zaman. Yapmak istediğiniz şeyleri sürekli erteliyorsunuz ve hoşunuza gidecek şeyleri yapmak için zaman bulamıyorsunuz. Bu da başkalarına ve onların seçimlerine öfkelenmenize ve onlara karşı küskünlüğe sebep oluyor.

Derinlerde kimsenin size saygı duymadığını hissediyorsunuz. Çevrenizdeki insanlar emeğinizi değerini zamanla önemsemez, zamanınız kıymetli olduğunu hatırlamaz, kişisel eşyalarınızı nasıl olsa izin verir diyerek sormadan kullanır ve bunlar gibi birçok sınır ihlali ile gerçekleştirdiğinde insanların size saygı duymadığını (dile getirmeseniz de) derinlerde ağır bir şekilde taşırsınız.

Ne istediğinize karar vermeniz zor çünkü her zaman başkalarının ne istediğini düşünüyorsunuz. Kendiniz için karar vermeniz gerektiğinde kararsızsınızdır ve bu durum sizi oldukça yorar.

Kim olduğunuzdan, neyi sevdiğinizden ve sizin için neyin önemli olduğundan emin değilsiniz. Bir tür kimlik krizi yaşıyor gibi hissedebilirsiniz. Başkalarının sizden ne talep ettiğini düşünmeden, yapmak istediğiniz şeye veya hoşunuza giden şeye karar vermeniz nasıl bir duygu acaba?

SAĞLIKLI SINIR BELİRLEMEK İÇİN İZLENMESİ GEREKEN ADIMLAR

Yukarıdaki durumlardan bazılarını yaşadınız mı veya yaşamaya devam mı ediyorsunuz? Sağlıklı sınırlar belirlemek için aşağıdaki adımları denemenizi öneririz:

1. İhlale Uğrayan Sınırın Türünü Belirleyin

Yaşadığınız durum fiziksel sınırınızı mı, duygusal sınırınızı mı veya hangi tür sınırınızı tehdit ediyor? Önce buna karar verin. Birçok farklı durumla karşı karşıya olabilirsiniz. Her durumu ayrı ayrı değerlendirmek başlangıç için size kolaylık sağlayacaktır. Bazen tek bir durumda birden fazla sınırınızın ihlal edildiğini fark edebilirsiniz.

2. Yaşadığınız Durumun Farkında Olun

Biriyle iletişim kurarken ne konuştuğunuzun, nasıl davrandığınızın ve aynı şekilde karşıdaki kişinin size nasıl yaklaştığının farkına varın. Durumu ve diğer insanların sizinle nasıl etkileşime girdiğini gözlemleyin. Sınırlarınız konusunda ne kadar esnek olduğunuzu, nereye kadar rahat hissettiğinizi ve rahatsızlık hissetmeye başladığınız anda etkileşimin ne düzeyde olduğunu hissetmeye çalışın.

  • Kendinizi güvende hissetmediğinizi düşündüğünüzde katı sınırlar çizebilir, kendinizi ve özgüveninizi koruyabilirsiniz.
  • Durum uygun olduğunda daha esnek sınırlar belirleyip ilişkinizin büyümesine alan açabilirsiniz.

3. Sınırlar Hakkında Müzakere Edin

Artık bir durum veya ilişkideki sınırların farkında olduğunuza göre, sınırı değiştirmek isteyebilirsiniz veya diğer kişinin sınırı değiştirmeye çalıştığını fark edebilirsiniz. Buna sınırları müzakere etmek denir. Daha esnek sınırlar isteyebilirsiniz, daha fazla bilgi paylaşmak, diğer kişinin sizi duygusal olarak etkilemesine izin vermek veya onlara daha yakın olmak isteyebilirsiniz. Ayrıca daha katı bir sınır koymak, belirli konuları kapatmak, daha fazla duygusal mesafe yaratmak veya kendinizi fiziksel olarak uzaklaştırmak isteyebilirsiniz.

Sınır müzakereleri her zaman açıkça tartışılmaz, genellikle bir kişi sınırı hareket ettirmeye çalışır ve diğer kişi bu değişim talebine ya razı olur, ya umursamaz (pasif) davranır, ya da direnir (yani değişikliğe karşı gelir).

Sizin için sağlıklı olmadığını düşündüğünüz sınırları tekrar inşa etmeniz önemlidir. Neyin size rahatsızlık verdiğini kavradığınızda bunu karşınızdaki ile görüşmeniz ve sınırları tekrar tayin etmeniz değişim için gereklidir. Hissettiklerinizi, sonraki durumlar için beklentilerinizi açık bir şekilde ifade etmeniz karşıdaki kişinin sizi anlaması ve size rahatsızlık veren durumu tekrar etmemesi için ona verdiğiniz bir fırsat anlamı taşır.

4. Sonuçlarını Gözlemleyin

  • Eğer karşınızdaki kişi size ve sınırlarınıza saygı gösteriyor ve ilişkinize önem veriyorsa geribildirimlerinizi değerlendirmek ve davranışlarını değiştirmek için çaba sarf edecektir.
  • Ama buna karşın bazen karşınızdaki kişi savunmaya geçebilir, öfkelenebilir veya söylediklerinizden incinebilir. Özellikle duygusal olarak sağlıklı değilse veya kendisi iyi sınırlara sahip değilse. Bunun sizi yıldırmasına izin vermeyin. Basitçe bir başkasının iyi sınırları olmaması, sizinkinden ödün vermeniz için bir neden değildir.

Yaşam boyunca insanlar hem bilinçli hem de bilinçsiz olarak sınırlarınızı ihlal edeceklerdir. Sınırları zorlamak ve sınırın nerede olduğunu görmek normal bir insan davranışıdır. İşte burada siz devreye giriyorsunuz. Onlara sınırınızın nerede olduğunu göstermelisiniz. Aksi takdirde, stres ve duygusal kaos dolu bir yaşamla mücadele etmek zorunda kalırsınız. Bu nedenle, güçlü olmak ve sınırlarınızı haddinden fazla zorlayanların karşısında dik durmayı öğrenmek çok önemli bir yaşam becerisidir.


KAYNAKÇA

https://uhs.berkeley.edu/sites/default/files/relationships_personal_boundaries.pdf
https://dialecticalbehaviortherapy.com/interpersonal-effectiveness/interpersonal-boundaries/
https://www.psychologytoday.com/us/blog/parenting-without-losing-yourself/202204/8-signs-you-might-have-problem-boundaries
https://psychcentral.com/lib/what-are-personal-boundaries-how-do-i-get-some#takeaway
https://psiloveyou.xyz/interpersonal-boundaries-are-not-a-matter-of-good-or-bad-character-6e72d7daf3b4