ÖZGÜL ÖĞRENME BOZUKLUĞU

Özgül öğrenme bozukluğu; dinleme, konuşma, basit okuma, anlama, aritmetik hesap yapma, matematiksel mantık kurma ve yazılı anlatımda bozulma ile giden bir takım basit işlevlerde bozulmayı ifade eder (Asfuroğlu ve Fidan, 2016). Bu bozukluk, zihinsel yeti eksikliğinden ya da eğitim olanaklarındaki yetersizliklerden kaynaklanmaz. Öğrenme güçlüğü olan çocukların zeka düzeyleri genelde ortalama düzeydedir ya da ortalamanın üzerindedir ama bu çocuklar, zarar görmüş bir alanda (örneğin, aritmetik ya da okuma) belirli bazı becerileri öğrenmekte güçlük yaşarlar ve bu nedenle okuldaki ilerlemeleri gecikebilir (Krıng ve ark, 2015).

Günümüzde psikolojik bozukluk tanıları ölçütlerle tanımlanır. Ölçüt, bir ruhsal bozuklukta görülen belirti ve bulguları ifade eder. Ölçütlerden oluşan bozukluk tanımlamaları ise psikiyatrik tanı sistemini oluşturur. En çok kullanılan iki tanımsal sistem, Dünya Sağlık Örgütü’nün psikiyatrik tanı sistemi ICD (Uluslararası Hastalık Sınıflandırma Sistemi) ve Amerikan Psikiyatri Birliği’nin sistemi DSM’dir (Ruhsal Bozuklukları İstatiksel Sınıflandırma Kılavuzu) (Türkçapar,2020). Özgül öğrenme bozukluğu DSM V’te nörogelişimsel bozukluklar bölümünde yer almaktadır. Özgül öğrenme bozukluğu için DSM V tanı kriterlerine baktığımızda:

  • Gerekli girişimlerde bulunulmuş olmasına karşın, en az altı aydır süren , aşağıdaki belirtilerden en az birinin varlığı ile belirli, öğrenme ve okul becerilerini kullanma güçlükleri:

  1. Sözcük okumanın yanlış ya da yavaş ve çok çaba gerektiriyor olması (örn. Tek tek sözcükleri yüksek sesle okurken, yanlış ya da yavaş ve duraksayarak okur, sıklıkla sözcükleri kestirir [öngörür], sözcükleri seslendirmede güçlük yaşar).

  2. Okunanın anlamını anlama güçlüğü (örn. düzyazıyı düzgün okuyabilir ancak sırayı, ilişkileri, çıkarımları ya da derin anlamları anlamaz).

  3. Harf harf söyleme/yazma güçlükleri (ünlü ya da ünsüz harfleri ekleyebilir, çıkarabilir ya da bunların yerini değiştirebilir).

  4. Yazılı anlatım güçlükleri(örn. cümleler içinde birden çok dilbilgisi ya da noktalama yanlışı yapar; paragraf düzenlemesi kötüdür; görüşlerinin yazılı anlatımı açık değildir).

  5. Sayı algısı, sayı gerçekleri ya da hesaplama güçlükleri (örn. sayıları bunların büyüklüğünü ve ilişkilerini anlaması kötüdür; yaşıtlarının matematik dersinden öğrendiklerinden değişik olarak, tek rakamlı sayıları eklerken parmak hesabı yapar; sayısal hesaplamaların ortasında kaybolur ve işlemleri değiştirebilir).

  6. Sayısal uslamlama (akıl yürütme) güçlükleri (örn. nicel sorunları çözmek için matematikle ilgili kavramları, gerçekleri ya da işlemleri uygulamakta çok güçlük çeker).

DSM IV’te disleksi ayrı bozukluk olarak tanımlanmışken DSM V’te disleksi de diskalkulli de ayrı bozukluklar olarak tanımlanmamıştır, bunun yerine disleksi ve diskalkuliye, DSM V’in özgül öğrenme bozuklukları grubu içinde belirteç olarak yer verilmiştir;

  • Disleksi; kelime tanımada, okuduğunu anlamada ve tipik olarak yazılı imlada yaşanılan önemli derecedeki zorlukları içermektedir.

  • Diskalkulli; sayıları, miktarları ya da temel aritmetik işlemleri belirtmede ya da anlamada yaşanılan zorlukları içermektedir. (Krıng ve ark., 2015).

Disleksinin Etiyolojisi (Nedenleri)

Disleksi ile ilgili çalışmalar uzun yıllardır devam etse de bilim insanları halen bu hastalığın kesin nedenlerine ulaşabilmiş değildir. Tüm bunlara rağmen disleksinin gen veya beyin gelişimi farklılıklarından kaynaklandığı bilinmektedir. Bu görüşün ortaya atılmasının en büyük nedeni, disleksisi olan bireylerin kardeşlerinin yaklaşık %40’ının okuma güçlüğü çektiğinin belirlenmesi aynı şekilde ebeveynlerinin yaklaşık %49’unun disleksisi olmasıdır (Medikalpark, 2021). Yapılan diğer araştırmalarda disleksideki gen çevre etkileşimleri de incelenmiştir ve şu ana kadar elde edilen bulgular, okuma sorunlarının kalıtımsallık düzeyinin, ebeveynin eğitimine bağlı olarak değiştiğini göstermektedir. Genlerin disleksi üzerindeki etkisinin, ebeveynlerinin eğitim düzeyi daha düşük olan çocuklara göre, ebeveynlerinin eğitim düzeyi daha yüksek olan çocuklarda daha büyük olduğu bulunmuştur (Friend ve ark., 2009; Kremen ve ark., 2005; Akt. Krıng ve ark., 2015).

Beyin görüntüleme teknikleri kullanılarak yapılan çeşitli araştırmalarda ise disleksisi olan çocukların ses bilimsel farkındalıkta sorun yaşadığı görüşünü desteklemektedir. Bu araştırmalar, beynin sol temporal, parietal ve oksipital bölgelerinin ses bilimsel farkındalık için önemli olduğunu ve bu bölgelerin dislekside merkezi rollerinin olduğunu göstermektedir (Krıng ve ark., 2015). Örneğin fMRI’ın kullanıldığı ve disleksisi olan çocukların disleksisi olmayan çocuklarla karşılaştırıldığı bir çalışmada, ses bilimsel işleme görevinde disleksisi olan çocukların temporo parietal bölgeyi aktif hale getiremedikleri bulunmuştur (Temple ve ark., 2001; Akt. Krıng ve ark., 2015). fMRI kullanılarak yapılan daha geniş çaplı bir çalışma, harfleri tanımlama ve kelimeleri seslendirme gibi okumayla ilişkili çok sayıda görevi yaparken disleksisi olan çocukların sol temporo parietal ve oksipito temporal bölgelerinin, disleksisi olmayan çocuklara göre daha az etkinlik gösterdiğini bulmuştur (Shaywitz ve ark., 2002; Akt. Krıng ve ark., 2015).

Diskalkulinin Etiyolojisi (Nedenleri)

Diskalkulinin üzerine yapılan araştırmalar daha yavaş ilerlediği için bu bölümde diskalkulinin etiyolojisine dair bulabildiğimiz araştırma sonuçları da kısıtlıdır.

Diskalkulinin olan kişilerde yapılan işlevsel beyin tarama çalışmaları, pariatel lobun matematikle ilişkili görevlerde daha az etkin olduğunu ortaya koymaktadır. Özellikle de intra parietal sulkus denilen bölge diskalkulide rol oynamaktadır (Wilson ve Dehaene, 2007; Akt. Krıng ve ark., 2015).

Tedavi

Özgül öğrenme bozukluğu yaşam boyu devam eden bir bozukluktur. Özgül öğrenme bozukluğunun tedavisi psikoeğitimdir (Madalyonklinik, 2017). Özgül öğrenme bozukluğunu ortadan kaldırabilecek bir ilaç tedavisi yoktur.

Ülkemizde özgül öğrenme güçlüğü yaşayan çocuklar okullarına ek olarak özel eğitim ve rehabilitasyon merkezlerinde BEP (bireysel eğitim programları) çerçevesinde özel eğitim ve psikologlar tarafından desteklenmektedirler. BEP özel eğitim gerektiren bireyler için geliştirilen ve ailesi tarafından onaylanan bireyselleştirilmiş eğitim programı; bireyin, ailenin, öğretmenin gereksinimleri doğrultusunda hazırlanan ve hedeflenen amaçlarda verilecek destek eğitim hizmetlerini içeren özel eğitim programıdır (Milli Eğitim Bakanlığı, 2004).


Kaynaklar

Amerikan Psikiyatri Birliği. Ruhsal Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı, Beşinci Baskı (DSM-5), Tanı Ölçütleri Başvuru El Kitabı’ndan, çev. Köroğlu E, Hekimler Yayın Birliği, Ankara, 2014.

Asfuroğlu, B. ve Fidan, S. (2016). Özgül Öğrenme Güçlüğü. Osmangazi Tıp Dergisi. 38(özel sayı 1), 49-54.

Gültekin, E. (2021). Disleksi Nedir? Belirtileri ve Tedavi Yöntemleri Nelerdir? Medicalpark. https://www.medicalpark.com.tr/disleksi/hg-2168 adresinden 8 Ağustos 2021 tarihinde alınmıştır.

Kring, A., Johnson, S., Davison, G. ve Neale, J. (2015). Çocukluk Dönemi Bozuklukları. M. Şahin (Ed.). P. Özdemir (Çev.). Anormal Psikolojisi. (12. Baskı, s.391-441) içinde. Nobel yayınevi.

Madalyon Klinik (25 Ekim 2017). Özgül Öğrenme Güçlüğü Tanı ve Tedavisi. https://madalyonklinik.com/blog/ozgul-ogrenme-guclugu-tani-ve-tedavisi adresinden 4 Ağustos 2021 tarihinde alınmıştır.

Milli Eğitim Bakanlığı (2004). Bireyselleştirilmiş Eğitim Programı. https://orgm.meb.gov.tr/meb_iys_dosyalar/2013_09/18015222_bireyselletirilmieitimprogram.pdf adresinden 12 Ağustos tarihinde alınmıştır.

Türkçapar, H. (2020). Depresyondan Çıkış Yolu. (2. Baskı). Epsilon.