Sevgi hepimizin aradığı şey. Ancak hepimizin sevgi üzerine farklı yorumları, bakış açıları var. “Acaba ne kadar yakın durmalıyım birine”, “uzak durarak ya da çok yakın durarak alabilirim sevgiyi”, “kendimle ilgili şüphelerim var”, “belki de ben sevgiyi hak etmiyorum.” Üstelik bu dinamikleri sadece sevgilimizle, eşimizle değil, çocuğumuzla, arkadaşlarımızla hatta iş yerindeki iş arkadaşlarımızla da yaşıyoruz. Kimi zaman kendi ebeveynlerimizin gölgesinde onlar gibi davranırken buluyoruz kendimizi. Ve merak ediyoruz; “çocukluğumuz, ilk kurduğumuz bağlar tüm bunlarla ne kadar ilgili, ne tür bir sevgi aldığımız ilerdeki yetişkin ilişkilerimizde ki sevgi alma sürecini etkiliyor mu!”

Bağlanma teorisini ortaya atan Bowlby diyor ki, “bir bebek doğduğunda bir kişiden diğerine farklılığı söyleyemez. Ancak birinci yaş doğum günü ile beraber yakınları ve yabancılar arasındaki farkı anlar. Üstelik o tanıdıklar arasında da en favorileri vardır. Onlar geldiğinde yüzü güler, gittiğinde arar. Olmamaları stres yaratır, olmaları ise rahatlama ve güven hissi. Bu temel üzerinden sanki tüm duygusal hayatları inşa olur. Bu temel olmadan bebeğin gelecekteki mutluluk ve sağlığı risk altındadır”.

Bağlanma teorisi insanın duygusal yaşamı hakkında pek çok cevabı verdi:

Başkalarından ne beklediğimizi nasıl öğreniyoruz, yakın ilişkilerde kendimiz hakkında hissettiğimiz duygular nereden geliyor, karşıdan sevgi almak adına olan stratejilerimiz nasıl oluşuyor, ve en önemlisi kendi ebeveynlik stillerimizi çocuklarımıza nasıl geçiriyoruz?

Çeşitli çocukluk zorlukları, tıpkı yoğun saldırganlık, hiç ilişki kuramama, ya da tamamen ilişkiye yapışma gibi konular 4 farklı güvensiz bağlanmanın içinde incelendi. Ve işin en ilginç yanı da güvensiz bağlanmanın ilk 12 ayda ortaya çıkması, ve bu bağlanmanın sadece 3, 7, 15 yaş değil 80 yaşında bile romantik ilişkiler seçerken, kişi kendi çocuklarına ebeveynlik yaparken nasıl davranacağının habercisi olması idi. Aynı zamanda da bağlanma konusundaki araştırmalar bize güvensiz bağlanmanın değişebileceğini gösterdi. Belki çocuklukta aile içinde gerekli değişimler olduğunda, ya da yetişkinlik de kişi erken dönem tecrübeleri ile çalışmaya başladığında.

Bu eğitimde güvenli bağlanmanın nasıl göründüğü, bu bağlanma şeklinin strese, travmaya karşı beyni destekleyen en iyi koruma nasıl olduğu gibi çeşitli bilimsel konularından yola çıkarak kendi bağlanma stilimizin ne olduğunu öğreneceğiz. En önemlisi bu iki günlük eğitimde” kazanılan güvenli bağlanma” yolculuğuna bir başlangıç yapacağız.

Eğitim Hedefleri:

• Bağlanma stilini anlamak.
• Kendi geçmişimizden anlam çıkarmak ve bugüne yansıtmak.
• Bağlanma stilimin iyileşmesine giden süreçlerde farkındalık kazanmak.

Bu eğitim hem kendi bağlanma stilimizi anlamayı hem de bu iç süreçlerin eksik olan yerlerini onarmak adına grup çalışmaları yapmayı hedeflemektedir. Tüm iç çalışma egzersizleri katılımcıların kendi iç çalışma hızlarına saygılı olarak yapılacaktır.

Not: Bu bir ebeveynlik eğitimi değildir. Kişinin kendi yetişkin bağlanmasını anlaması ve kendi geçmişinden anlam çıkararak hem yetişkin ilişkilerinde hem de şu an ya da ilerdeki ebeveynlik süreçlerinde sağlıklı ilişkiler kurmasına yardımcı olacak bir iç görü kazanması amaçlanmaktadır.

Kimler Katılabilir?

Kendini keşfetmeye hazır herkes.

İletişim: Serap Kocabay
0212 233 28 38 - 0539 971 25 04
[email protected]

Yer: Radisson Blu Şişli

Ön Başvuru Formu için tıklayınız.

Eğitimci Hakkında:

Nilüfer Devecigil Kimdir?

Amerika Claremont Colleges’da üniversite eğitimi alan Devecigil; üç yıllık psikoloji mastırını yine Amerika’da Naropa Üniversitesi’nde “Ben Ötesi Psikoloji” (Transpersonal Counseling Psychology) üzerine tamamladı. Gestalt, somatik deneyimleme yaklaşımlarla psikolojiye yaklaşan Devecigil, eğitimi süresince Experiential Play Therapy (Deneyimsel Oyun Terapisi) yaratıcıları Carol ve Byron Norton, travma uzmanlığıyla tanınan Pat Ogden gibi konusunda öncü terapistlerle çalışma imkânı buldu. Almanya’da Diane Poole Heller ile Somatik Deneyimleme eğitim ve çalışmalarına katıldı. Naropa eğitimi süresince meditasyon, sufism, mindfulness eğitimleri aldı. Goenka’nın Vipasana çalışmalarına Hindistan ve Fransa’da katıldı.

Türkiye’de ebeveynlik eğitimleri yanı sıra mindfulness eğitimleri ve grup çalışmaları da yapmaktadır. Ayrıca Amerika’da University Of Michigan’dan Mindfulness temelli Bilişsel Terapi (MBCT) sertifikası (eğitimcinin eğitimi) ve NewYork Omega Merkezinden Mindfulness temelli Stres Azaltma (MBSR) eğitim sertifikası aldı. Devecigil, her sene 2 ile 10 gün arasında değişen mindful inziva çalışmaları için yurtdışında çeşitli programlara katılmaya devam etmektedir. Okan Üniversitesinin OKSEM bünyesinde ve Psikoloji İstanbul’da oyun terapisi eğitimleri vermektedir. Kurumsal eğitimler verdiği yerlerin arasında ise Kuraldışı, Garanti Bankası, Finansbank, Arçelik, Turkcell, Sabancı Üniversitesi tarafından yürütülen Erdemir grubu sayılabilir.

Doğan Kitap’tan çıkan “Işığın Yolu” adlı kitabın yazarıdır.