TÜRKİYE’DE CİNSEL SAĞLIK EĞİTİMİNE BİR BAKIŞ

Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) cinsel sağlığı "cinsel yaşamın bedensel, ruhsal, zihinsel ve sosyal açıdan bir bütün olarak ele alınması yoluyla kişilik, iletişim ve sevginin olumlu yönde zenginleşmesi ve güçlenmesi olarak tanımlanmaktadır. İnsanlar doğdukları andan itibaren başta ailesi olmak üzere çevrelerinden cinsellikle ilgili bilgi almaya başlarlar. Çocuklar büyüdükçe ailesi dışında birçok kaynaktan bu mesajları almaya devam ederler. Örneğin; öğretmenler, arkadaşlar, dergiler, resimler ve oyuncaklar gibi. Ancak her zaman tam ve doğru mesaj almayabilirler. Çocukların büyüme ve gelişme süreçleri boyunca cinsellikle ilgili pozitif mesaj almaları ve cinselliğe yönelik olumlu bir bakış açısı kazanmaları önemlidir. Bu nedenle ailede başlayan cinsel eğitim okulda da devam etmelidir.

Cinsel sağlık eğitimi cinsellikle ilgili çeşitli bilgileri ve özellikle sağlıklı cinsel davranışları kazandırmayı amaçlayan her türlü çabayı içerir. Cinsel sağlık eğitimi bireyin, özel yaşantısında olduğu kadar aile ve toplum yaşantısında da mutlu olmasını; erken yaşlardaki gebelikleri ve cinsel yollarla bulaşan hastalıkları önlemeyi; sorunlu cinsel davranışları ve ilişkilerin olumlu yönlerini göstermeyi hedeflemektedir. Küçük yaşlardan başlayarak kapsamlı bir cinsel sağlık eğitimi alan çocuklarda ve gençlerde bedeni hakkında pozitif duygular taşıma, şu andaki ve gelecekte yaşamlarında cinsel davranışlarıyla ilgili bilinçli ve sorumlu kararlar alabilme, uygun ve uygun olmayan cinsel davranışları anlayabilme, cinsel taciz ve suistimale karşı kendini koruyabilme gibi birçok özelliğin geliştiği saptanmıştır. Yapılan araştırmalar cinsel sağlık hakkındaki bilgi düzeyinin yetersiz olduğunu ve bu durumun riskli davranışlar ortaya çıkarıp genel iyilik halini olumsuz yönde etkilediğini ortaya koymaktadır.

Cinsel sağlık eğitimi konusunda ulusal bir eğitim politikasına ve örgün eğitim içerisinde cinsel sağlık dersine sahip olan ülkeler bulunmaktadır. Bunlar: İsveç, Danimarka, Finlandiya, Kanada, Hollanda, Fransa ve Avustralya gibi ülkelerdir. Bu ülkeler kendi kültürel özelliklerine ve toplumsal yapılarına göre cinsel sağlık eğitimi vermektedir. Türkiye’ye baktığımızda cinsel konuların tabu olduğunu, aile içinde rahat konuşulamadığını, üstü kapalı algılandığını görüyoruz. Türkiye’ de bazı üniversitelerde seçmeli olarak sunulan ‘Cinsel Sağlık Eğitimi ‘dersi ve liselerde ‘Sağlık Bilgisi ‘dersi dışında örgün eğitim sistemi içerisinde bir program olarak bulunmamaktadır. Henüz okullarda cinsel eğitim verilmemektedir. Milli Eğitim Bakanlığı ve Sivil Toplum Kuruluşları tarafından bölgesel boyutta yürütülen ve sürekliliği olmayan eğitim çalışmalarının ulaşabildiği genç sayısı azdır.

Türkiye’de insanların bu konuyla ilgili tabularının kırılması gerek bu da cinsel sağlık eğitimiyle mümkün. İnsan cinselliğiyle ilgili bilgi sağlayan, kişilerarası becerileri geliştiren, cinsellikle ilgili sorumluluk almalarını sağlayan, cinselliğe ilişkin değerlerini anlamaları ve kendi değerlerini geliştirmelerini sağlayan yaşam dönemlerine uygun cinsel eğitim programları geliştirilmelidir. Öncelikli olarak bu konuda Aile ve Sosyal Politikalar bakanlığının desteğiyle ailelere eğitim verilebilir. Çocuğun kendi cinsiyetini öğrendiği, kadın-erkek arasındaki ayrımları fark etmeye başladığı 3-4 yaş cinsel sağlık eğitiminin verilmesi için idealdir. Cinsel sağlık eğitimi ilk olarak ailede başlamaktadır. Örneğin; 3 yaşına gelen çocuk kendi cinsiyetini öğrenir, meraklıdır, keşfetmeye çalışır ve bu dönemde çocukların beden bölgelerini doğru öğrenmesi, “ben dünyaya nasıl geldim?” gibi sorulara geçiştiren cevapların verilmemesi, özel bölgeleri ve korumayı öğrenmesi gerekir.

Cinsel sağlık eğitimi okul programlarının içine ayrı bir ders ya da ünite olarak yerleştirilebilir, infüzyon yöntemi kullanılabilir, davetli konuşmacı gelebilir ve HIV/AIDS programı uygulanabilir. Ayrı bir ders olmasının tam ve doğru bir eğitim verilmesi ve tüm öğrencilere ulaşabilmesi yönüyle daha öncelikli ve önemli olduğunu düşünüyorum. Cinsel sağlık eğitimi verilirken sınıflar heterojen olmalı, eğitim programının içeriği kültürümüze ve gelişim döneminin özelliklerine göre düzenlemeli ve bu eğitimi veren kişi yetkin olmalıdır. Cinsel sağlık eğitimi Türkiye’ de de diğer yapılan ülkelerdeki gibi eğitim politikası olarak geliştirilmelidir.

KAYNAKÇA

Gölbaşı, Z. (2003). Sağlıklı gençlik ve toplum için bir adım: cinsel sağlık eğitimi. Sosyal Politika Çalışmaları Dergisi, 6(6).

Kumcağız, H., Çelik, S.B., Barut, Y. ve Koçyiğit, M. (2013). Psikolojik danışman adaylarının cinsel sağlık eğitimi dersine ilişkin görüşleri. Ahi Evran Üniversitesi Kırşehir Eğitim Fakültesi Dergisi, 14(3).