KANSERİN PSİKOLOJİK ETKİLERİ VE TERAPİNİN ÖNEMİ

Tıptaki gelişmeler sayesinde artık kanser önceden teşhis edilebilmekte aynı zamanda gün geçtikçe tedaviler daha etkili sonuçlar vermektedir. Kanser teşhisi herkes için korkutucudur ve kişinin psikolojik olarak zorlu bir dönemden geçmesine neden olur. Kanserin psikolojik etkileri ile başa çıkabilmek için bir terapist ile görüşmenin kişinin hem kendi hayatına hem de ailesi ve çevresine olumlu etkileri olacaktır.

İNSANLAR NASIL KANSER OLUR?

Kanserden kaçınmak için tütün ve alkol kullanımını bırakmak, sağlıklı bir yaşam şeklini benimseyip meyve ve sebze tüketimini arttırmak uygulanabilecek yöntemler arasındadır ancak bu yöntemler kanser riskini sadece bir yere kadar azaltır. Kanseri önlemek için bilinen belirli bir yöntem maalesef yoktur.

Kanser anormal hücrelerin kontrol dışı büyümesi ile ortaya çıakr. Vücuttaki normal hücreler büyür, yeni hücrelere bölünürler ve ölürler, ancak kanser hücreleri zarar gördükleri zaman ölmezler. Bunun yerine büyümeye devam ederler, hasarı çoğaltıp bazen vücudun diğer bölümlerine saldırırlar. Tipik olarak bu hücreler tümöre dönüşse de bazen kan hücrelerini de etkileyebilirler.

Kanserin bir nedeni genetik faktördür. Aileden bir veya daha fazla kişinin bir kanser türüne yakalanmış olması, kişinin o kansere yakalanma olasılığının daha yüksek olduğunu gösterir. Bazı gen mutasyonları aileler aracılığıyla da geçebilir, bu da ailenin birçok üyesinin aynı kanser türünü geliştirmesine neden olur. Buna aile kanseri sendromu denir ve genetik testler, kalıtsal bir kanser riski altındaki kişilerin daha fazla bilgi sahibi olmalarına yardımcı olarak gerekirse gelecekteki sağlık planlamalarını yapmalarını sağlar.

Kanserin belirgin bir nedeni olmasa da, bilinen bir kanserojen veya kansere neden olan bir maddeye maruz kalmak, kanserin ortaya çıkmasına neden olabilir. Bazı bilinen kanserojen maddeler tütün, alkol, steroidal estrojenler, bazı boyalar ve radyasyondur. Çok miktarda işlenmiş gıdalar içeren ve gerekli besin maddelerini içermeyen besinleri tüketmek de kanser için bir risk faktörüdür. Aşırı alkol tüketimi ağız, boğaz, pankreas, karaciğer, kolon ve göğüs kanserleri de dahil olmak üzere çeşitli kanser türlerinin riskini arttırmaktadır.

KANSER TÜRLERİ

Ulusal Kanser Enstitüsü 100'den fazla kanser çeşidi tanımlamaktadır. Kanser vücudun sadece bir kısmını etkileyebilir, ancak bunu çeşitli şekillerde yapar. Bazı kanserler diğerlerine göre daha hızlı büyür ve yayılırken, bazı kanserler ise özellikle erken teşhis edildiğinde diğerleri kadar ciddi sonuçlara neden olmayabilir. Farklı türlerde kanser hücreleri de tedaviye farklı tepki verir; bu da kanseri tedavi etmek için tedaviye yönelik birden fazla yaklaşım şeklini gerektirir. Kanser tedavisinde cerrahi, radyoterapi, kemoterapi, hedefe yönelik terapi gibi tedavi çeşitleri kullanılmaktadır.

Tüm kanserli tümörler kötü huyludur. Metastaz denilen süreçte, vücudun diğer bölgelerinde dokuyu istila edebilir, yayılırken yeni tümörler oluşturabilirler. Tümörün çıkarılması için yapılan cerrahi müdahale bazı durumlarda yeterli tedavi şekli olabilirken bazen de bütün tümörlerin güvenli bir şekilde çıkarılması mümkün olmayabilir ve birçok kanser genellikle kemoterapi veya radyasyon terapisi gibi ek tedavi şekillerini gerektirir. Kanserli tümörler keşfedilmediğinde veya tedavi edilmediğinde ölümcül olabilir.

Birçok kanser türü tedavi edilebilir ve kısmen veya tamamen hafifletilebilmek mümkündür. Kanser herhangi bir zamanda geri dönebilir; bu durum tam bir iyileşme yaşayan bireylerde bile devam eden kaygı veya endişeye neden olur.

KANSER HASTALARI VE YAKINLARI İÇİN TERAPİNİN ÖNEMİ

Kanser özellikle hızlı yayılan ya da vücudun diğer bölgelerine sıçramış bir kanser türüyse kişinin ve sevdiklerinin korkuya kapılmasına neden olur. Özellikle kanserin evresi ileri seviyedeyse birey hayatının yaklaşmakta olan sonuna ilişkin düşünmeye ve muhtemelen korkmaya başlayabilir. Bu noktada devreye girecek olan bir terapist, kişinin teşhisini daha iyi anlamasında ve baş etmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

Onkoloji alanında çalışan terapistler, kanser teşhisi konmuş ya da kanseri yenmiş kişiler ile çalışan uzmanlardır. Doktorlar hastalarını kanser teşhisinin hemen ardından bir terapist aramaya teşvik etmelidir. Bu süreçte birçok kişi tanılarıyla başa çıkma, hastalığın haberi alındıktan sonra ortaya çıkabilecek depresyon, kaygı, öfke gibi duygulardan kurtulmanın yollarını keşfedebilir ve onunla başa çıkma yollarını öğrenebilir. Örneğin, kanser teşhisi konan insanların çoğu, çalışamayacaklarını düşünüp gelirlerini kaybetme korkusunu yaşar. Bu tip bir durumu ailesine açıklamak zorunda kalan hastalar, bu durumun getireceği stresle başa çıkmakta zorlanırlar. Aile danışmanları, kanser tanısı konmuş kişilerin aile üyelerine öfke, hüzün, stres ve keder gibi farklı duyguları yönetmede yardımcı olur. Eşler ve çocuklar kanser teşhisi konan aile üyesini nasıl daha iyi destekleyeceğini öğrenebilirler. Kanserli bir kişinin, kansere yakalanan diğer insanlarla buluştuğu grup terapilerine katılması hayatını olumlu yönde etkileyecektir.

Sanat ve grup terapi programlarının, kanser tanısı almış, tedavi gören çocuklar ve gençler için de yararlı olduğu görülmüştür. Kanser tanısı olan bir çocuğun terapiye ne kadar ihtiyacı varsa kardeşlerinin de o kadar ihtiyacı vardır. Ebeveynler, enerjilerinin çoğunu hasta olan çocuğa adayabilir ve diğer çocuklarla vakit geçirmek için az zamana ya da daha az enerjiye sahip olabilir. Terapi bu noktada da size yardımcı olacaktır.

Onkolojinin alt uzmanlığı olan psikososyal onkoloji, kanserli kişilerin ve ailelerinin nasıl etkilendiğini daha iyi anlamak, kanser tanılarının ruh sağlığı üzerindeki etkilerini keşfetmek ve tedavi etmek için çalışır. Psiko-onkoloji, fiziksel hastalıklarla birlikte ortaya çıkabilecek ruhsal sorunların bilinirliğini artırmaya yardımcı olur.

VAKA ÖRNEKLERİ

53 yaşındaki Roberto, 3 yıl önce kansere yakalanmış, tedavi olmuş ancak kanser yeniden nüksetmiş ve Roberto’nun tüm vücuduna yayılmıştır. Doktoru Roberto’ya 6 aydan fazla dayanamayacağını söyler. Roberto ise bunu ailesine nasıl söyleyeceğini bilemez. Doktoru yardımcı olabilmesi için bir terapiste yönlendirir. Bir aile danışmanının yardımı ile durum aileye açıklanır. Roberto’nun eşi ve çocukları bu haber karşısında şok olurlar. Bundan sonraki süreçte Roberto hem ailesi ile birlikte hem de tek başına seanslara katılır. Ailesi ile birlikteyken kalan zamanının en verimli şekilde nasıl değerlendirileceği üzerine çalışılırken , tek başına olduğu seanslarda öfkesi, daha iyi bir baba ve eş olabileceğine dair düşünceleri ve haksızlığa uğramışlık hissi ile başa çıkması için çalışmalar yapılır.

Marjorie 16 yaşında kanser tedavisi gören bir genç kızdır. Arada bir terapistle bireysel seanslara girerken, yaşıtlarından oluşan bir grup terapisine de katılmaktadır. Marjorie’nin lösemi tedavisi sürmektedir ve tedaviye olumlu yanıt vermektedir. Hatta kendini okula dönmeye hazır hissetmektedir. Terapi sırasında annesinin okula dönmesini istemediğini hatta onu dinlemediğinden bahseder. Bunun üzerine gruptaki gençler ve terapist Marjorie’yi annesi ile bu konu hakkında ciddi bir şekilde konuşması için desteklerler. Marjorie annesi ile konuşmayı yapar ve bu durumun onu daha çok strese soktuğundan bahseder. Annesi ise belirli sınırları aşmadığı sürece istediği gibi yaşamasına izin verme kararı alır.

Kaynakça: http://www.goodtherapy.org/learn-about-therapy/issues/cancer