HASET KİŞİSEL GELİŞİMİMİZDE BİZE YOL GÖSTEREBİLİR Mİ?

Gelişim yolculuğumuzda hasetin yolumuza nasıl eşlik edebileceğini, bize yol gösterip gösteremeyeceğini konuşmadan önce sıklıkla haset ile karıştırdığımız kıskançlık kavramının aslında hasetten farklı bir anlamı olduğunu bilmekte fayda var. İkisi arasındaki farkı bilirsek haset kavramını daha iyi anlayabilir, ve yorumlayabiliriz. Hasetin tanımlarına baktığımızda; Leyla Navaro’ya göre (2011) “haset ruhumuza tutkuyla pençe atan çetin bir duygudur ; sahip olunmayan ya da sahip olunmadığı sanılan bir özelliğin bir başkasında görülüp tutkulu bir şekilde arzu edilmesidir” (s. 15) . Klein’e göre ise (1999/2020), “haset ikili ilişkiler içinde yaşanır yani bir başkasında olanı hırsla arzu etme üzerine kuruludur”(s.20) . Kıskançlık kavramına baktığımızdaysa kıskançlık ikili bir ilişkiye üçüncü kişi dahil olduğunda kişinin biricikliğinin tehdit altında görülmesi, sevginin, ilginin azalacağı düşünceleriyle ortaya çıkar.

Bir kısım araştırmacılar (Smith ve Kim, 2007; Van de Ven ve ark., 2011, akt., Polat) haset duygusunun hiçbir durumda olumlu bir yönünün olamayacağını düşünse de, bazı araştırmacılar ise içinde kötü niyet veya hayranlık barındırmayan kıskançlık veya haset duygularının temelinde, kişiyi kendi kendini geliştirme noktasında güdüleyici yanlarının bulunduğunu belirtmektedirler. Bir yönden de normal seviyelerde yaşanan ve hayat bulan kıskançlık ya da haset, kişiyi daha iyiye yönlendiren itici etkin bir güç haline dönüşebileceği düşünülmektedir (Pieters, Van de Ven, Zeelenberg, 2011, akt: Polat) . Biz de bu yazıda hasetin bizde uyandırdığı diğer duygulardan, toplum tarafından nasıl karşılandığından, hasetin bize iyi yönde nasıl etki edebileceği konularından bahsedeceğiz.

Haset çok güçlü bir duygudur ve kişide intikam, öfke gibi duyguları ortaya çıkarabilir. Haset edilen kişi çok fazla düşünüldükçe zihinde o kadar çok yer kaplar ve kişi kendisini yetersiz, ondan daha güçsüz ve zayıf görmeye başlayabilir. Kişinin haset ettiği kişiye bu kadar saplanıp kalması daha fazla acı çekmesine sebep olur. Bu noktada haset eden kişinin bu kısır döngüden çıkabilmesi için hissettiği duyguyu fark etmesi ve adlandırması ilk aşamadır. Ancak haset toplum tarafından hoş karşılanan kabul edilen bir duygu değildir aksine zararlı ve yıkıcı bir duygu olarak görülür; çünkü beraberinde saldırganlık, intikam, öfke gibi duyguları da getirir. Bu yüzden de kişinin haset ettiğinin farkına varması bu duygusunu adlandırması, kabul etmesi kişiyi rahatsız edebilir. Ama duyulan tüm bu rahatsızlığa rağmen bu duyguyu fark etmek, kabul etmek ve neden ortaya çıktığı hakkında düşünmek haseti yapıcı olarak kullanmamız için çok önemli bir adımdır. Leyla Navaro'nun dediği gibi (2011) “haset bir eksikliği ya da boşluğu simgeler. Haset edilen kişi aslında gelişimimizin tamamlanması gereken yönlerini simgelemektedir. Bu nedenle haset bir gelişim mesajı olabilir” (s. 40). Örneğin haset ettiğimiz şey karşımızdakinin insanlarla iyi iletişim kurma becerisi olabilir, bu durumda kendimizi eksik hissediyor ve insanlarla iyi iletişim kuramadığımızı düşünüyorsak bu konuda harekete geçerek enerjimizi haset etmek yerine iletişim kurma becerimizi geliştirmeye yönelik davranışlara dökmek bizim için çok daha yararlı olacaktır. Böylece bu beceriyi geliştirmeye yönelik adımlar attıkça kendimizde eksik olarak gördüğümüz noktaları geliştirmenin kendi elimizde olduğunu fark etmeye başlayacağız. Haset duygusunu fark edip kendimiz için olumlu yönde harekete geçtiğimizde zayıf olarak gördüğümüz bizi rahatsız eden özellikleri güçlendirerek bir şeyleri değiştirdiğimizi görmekse sadece haset duygusunun fark edilmesi dışında diğer duygularımıza karşı farkındalığımızın da artmasını sağlayacaktır. Yaşadığımız duygulara karşı bir farkındalık oluşturmak o duyguyu neden hissettiğimizi anlamamıza, yaşanılan duygunun neye işaret ettiğini görmemize yardımcı olacaktır.




Kaynaklar

Klein, M. (2016). Haset ve Şükran (6. Baskı). (O.Koçak, Y.Erten, Çev.). Metis Yayınları. (Orijinal eserin basım tarihi 1999).

Navaro, L. (2011). Haset ve Rekabet 5. Baskı. Remzi Kitabevi

Polat, Y. B. (2017). Haset, İmrenme ve Kıskançlık Duygu Durumlarının Ayrıştırılması. Aydın İnsan ve Toplum Dergisi 3(2): 29-42.