“DUR” DİYEBİLMELİ

Eşin ya da sevgilin seninle alay mı ediyor ya da seni durmadan utandırıyor mu? Yoksa seni sürekli ayrılmakla mı tehdit ediyor? Bunların hepsi duygusal istismarın işareti ve sen buna “DUR!” diyebilmelisin.

İstismar; kelime olarak “birinin iyi niyetini kötüye kullanma, sömürme” anlamlarına gelmektedir. Fiziksel, duygusal ve cinsel olarak üç gruba ayrılmaktadır. Duygusal istismar, yakın ilişkide eşlerden birinin diğerini inciten sözel veya sözel olmayan eylemleridir. Fiziksel güç kullanımını içermeyen davranışlar ile gerçekleşir. Örneğin; bağırma, aşağılama, alay etme, duygulara kayıtsız kalma, ilişkiyi bitirmeyle tehdit etme, aldatılma, sevgi göstermeme gibi. Eşini parasal olarak kısıtlamak, ailesi ve arkadaşlarıyla görüşmesini veya telefonlaşmasını engellemek, isim takarak çağırmak, aşağılamak, öldürmekle tehdit etmek veya buna gerçekten kalkışmak da duygusal istismar olarak tanımlanmaktadır.

Duygusal şiddet ve duygusal istismar birbirlerine yakın kavramlar olmakla birlikte ilişkide güç ve kontrol sağlama veya zarar verme davranışı duygusal/psikolojik olduğunda “istismar” kavramının tercih edildiği görülmektedir. Duygusal istismar ihmali de içermektedir.

Furlong ve diğerleri (2005), duygusal bir beraberlik yaşayan ve evli olmayan, yaşları 16 ile 24 arasındaki partnerlerin, birbirlerine veya partnerlerden birinin diğerine uyguladığı şiddet içeren davranışları ya da tehditleri “flört şiddeti” olarak tanımlamaktadır. Duygusal istismar aynı zamanda psikolojik şiddetin bir türü olarak ele alınmaktadır. Utandırma amaçlı isim takma, alay etme ya da aile ve arkadaşlarla görüşmesine engel olma şeklinde fiziksel olmayan ancak ruhsal olarak yaralayıcı davranışları içermektedir.

Duygusal istismar, diğer istismar türlerini şemsiye gibi bir çatı altında toplayan bir olgudur. Tek başına var olduğu gibi fiziksel ve cinsel istismarın gerçekleştiği her yerde de bu istismar biçimlerine eşlik eder. Hatta bunların etkileri yok olduktan sonra bile duygusal istismarın etkileri devam edebilmektedir. Duygusal istismar bütün istismar tiplerinin merkezinde yer alan ve ayırt edici bir problem olarak da görünmektedir.

Duygusal istismar diğer istismar türlerine göre kişiye daha çok zarar vermektedir. Özelikle çocukların psikolojik gelişimine, kişilik ve kimlik oluşumuna etki etmekte, savunucu bir yaşam tarzı oluşturmalarına, bilinçli ve bilinçsiz saldırgan davranışlara sebep olmaktadır. Literatürde kadınların gebelik dönemlerinde duygusal istismarın fiziksel ve cinsel istismara oranla arttığına dair bulgular yer almaktadır.

Duygusal istismarda risk faktörleri ise şu şekildedir: Ruhsal sağlık problemleri, madde ve alkol kullanımı, antisosyal kişilik ve davranışlar, riskli seksüel birliktelikler, özellikle çocukluk döneminde şiddete maruz kalma ya da tanık olma, davranış problemleri, sosyal iliş- kilerde azalma, problem çözme yeteneklerinde azalma ve iletişim kurma becerisinin azlığı, düşük özsaygı, düşük sosyoekonomik durum, düşük eğitim düzeyi ve toplumsal cinsiyet rollerinin yüklediği roller.

Duygusal şiddete maruz kalanlarda alkol, sigara kullanımı, yeme bozuklukları, özgüvende azalma, öfke patlamaları, travma sonrası stres bozukluğu gibi ruhsal bozukluklar da ön plana çıkmakta; anksiyete, depresyon, ve intihar düşüncesi ya da girişimi gibi durumların sıklıkları artmaktadır.

Duygusal istismar kavramı bütün istismar türlerinin içerisinde yer almasına rağmen zaman zaman bireyin bulunduğu kültürel ve sosyal çevreye bağlı olarak duygusal istismar olarak kabul edilmemektedir. Benzer bir durum eşler ve ebeveyn-çocuk arasında kurulan iletişimler içinde geçerli olmaktadır. Kurulan iletişimler duygusal istismar öğeleri içermesine rağmen birey tarafından istismar olarak algılanmamakta ve duygusal istismar kavramı normalize olabilmektedir. Bu noktada farkındalık çalışmaları önemli rol oynamaktadır. Farkındalık arttırıldığında bireyler hangi davranışın şiddete, istismara yol açtığını ayırt edebileceklerdir.

Duygusal istismar halk sağlığını da etkilemektedir. Önleme ve tedavi çalışmalarına daha çok ağırlık verilmesi gerekmektedir. Risk grubunun belirlenip problem çözme becerileri, iletişim becerileri ve yardım arama becerileri, benlik saygısı arttırıcı çalışmalar yapılmalıdır. Aynı zamanda farkındalık ve eğitimlere de önem verilmelidir. Hem bireylerin hem toplumun sağlığı için duygusal istismar üzerinde durulması gereken önemli bir konudur.

KAYNAKÇA

Avşar Baldan, G. ve Akış, N. (2017). Flört şiddeti. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi , 43 (1),41-44.

Dinleyici, M. ve Dağlı, F.Ş. (2016). Duygusal ihmal, istismar ve çocuk hekiminin rolü. Osmangazi Journal Of Medıcıne, 38.

Ersanlı, K., Yılmaz, M. ve Özcan, K. (2013). Algılanan duygusal istismar ölçeği (ADİÖ): geçerlik ve güvenirlik çalışması. Ondokuz Mayıs Üniversitesi Eğitim Fakültesi Dergisi, 32(1).

Kılınçer, A.S. ve Dost, M.T. (2013). Romantik İlişkiyi Değerlendirme Ölçeği’nin Geliştirilmesi. Eğitimde ve Psikolojide Ölçme ve Değerlendirme Dergisi, 4(1).