ANKSİYETE BOZUKLUĞU TÜRLERİ NELERDİR?

Dünyada psikopatolojik durumları tanımlayan ve sınıflandıran iki kaynak vardır. Bunlar: Dünya Sağlık Örgütü’nün yayınladığı ICD ve Amerika Psikiyatri Derneği’nin yayınladığı DSM kaynaklarıdır. Seneler içinde bu tanımlama ve sınıflandırmalar güncellenir. 2013 yılında yayınlanan DSM-V kriterlerine göre Anksiyete Bozuklukları şu başlıklarda toplanır:


ÖZGÜL FOBİ

Bazı nesne ve durumlara karşı duyulan mantıkdışı, aşırı, anlamsız korkulardır. Özgül fobilerde, birey hangi durum ve nesneye karşı fobi geliştirdiğinin farkındadır. Ama bu durumlar sosyal hayatta genelde huy, kişilik özelliği olarak değerlendirildiği için bireylerin tedaviye başvurma oranları gayet düşüktür. Özgül fobi geliştirmiş bireylerin yalnızca 6’da 1’i tedavi için ilgili kurum ve uzmanlara başvurmaktadır.Düşünüldüğü kadar mahsum olmayan bu fobiler insanın hayatını etkileyebilecek sorunlar yaratabilmektedirler. Köpek fobisi, dişçi fobisi, uçak fobisi, yükseklik fobisi, kuaför fobisi... Evinden günlerce çıkamayan, dişlerinin neredeyse tamamı çürümeye yüz tutmuş, seyahat edemeyen, yüksek binalarda yaşayamayan/çalışamayan, aylarca saçını/sakalını kestiremeyen binlerce insan bu tür problemlerle mücadele içindedir.

SOSYAL FOBİ

Bireylerin toplumsal durumlarda karşılaştıkları büyük utanç, kaçma isteği, kimseyi bir daha tekrar görmek istememe, orada kalsa ölecekmiş gibi hissetmeyle karakterizedir. Bu bireyler topluluk içindeyken herkesin kendilerini izlediği, kendileri hakkında konuştuğu yanılgısına kapılır. Topluluk önünde yaşadıkları kaygının, ellerinde ve ayaklarındaki titremenin kendilerini aptal yerine koyacağından korkar. Diğer insanların eleştirilerine çok hassastırlar.

Sosyal fobi, iki şekilde kişilerin hayatında yer edinir. Her türlü toplumsal durumdan kaçınma ya da belli başlı durumlardan kaçınma (topluluk önünde konuşma yapmak, başkalarıyla birlikte yemek/içmek gibi).

Sosyal fobi en sık karşılaşılan psikolojik rahatsızlıklardan biridir. Toplumda görülme sıklığının %13 - %15 arasında olduğu düşünülmektedir.Daha detaylı bilgi için tıklayınız.

PANİK BOZUKLUK

Bir panik atakla başlayan ve devamında bu panik atakların tekrarlanması korkusuyla bireyin yaşadığı sürekli, şiddetli kaygı durumudur.

Panik Atak Nedir?

Belli bir sebep olmaksızın, aniden ortaya çıkan bireyi dehşete düşüren yoğun sıkıntı ve korku krizleridir. Kriz esnasından birey kalp krizi geçirdiğini, ölmek üzere olduğunu ya da felç geçirdiğini zanneder. Yüksek düzeyde kalp çarpıntısı, nefes almada zorluklar, el ve ayakların uyuşması, kontrolü kaybetme/çıldırma korkusu, bireyin kendisini ve çevresindekileri farklı görme, terleme gibi panik atakla karakterize durumlar kişiyi böyle düşünmeye sürükler. Birden bire ortaya çıkan ataklar, giderek şiddetlenir ve 10 dakika içerisinde maksimum düzeye ulaşır. Genel olarak 10 ila 30dk içerisinde kendiliğinden ortadan kalkar.

Panik atak deneyimi yaşayan bireyin atakların tekrar edeceğinden sürekli korkması, atak esnasında kalp krizi geçirip ölme ya da aklını yitirip çıldırma kaygısı, ataklardan kaçmak için işe gitmeme, evden çıkmama, bazı yiyecek içecekleri tüketmeme, yanında sürekli ilaç, su veya alkol taşıma gibi davranış değişikliklerine sebep olan genel duruma panik bozukluk adı verilmektedir. Daha detaylı bilgi için tıklayınız.

AGORAFOBİ

Kelime kökeni olarak ‘’alan korkusu’’ anlamına gelir. Agorafobi geliştirmiş birey dışarı çıkmaktan; evi terketmekten; tren, metro gibi kalbalık alanlardan; alışveriş merkezleri ve mağazalara girmekten çekinir. Çünkü bu alanlar bireyin kötü hissetmesine ve kaygı duymasına sebep olmaktadır. Herhangi bir problemde oradan uzaklaşamayacaklarına, kimseden yardım alamayacaklarına inanırlar. Ağır agorafobili bireyler kendilerini eve hapsedebilirler. Agorafobi tek başına görülebileceği gibi panik bozuklukla birlikte görülme olasılığı çok daha yüksektir. Bu tür duruma Agorafobili Panik Bozukluk adı verilir. Birey önce panik ataklar geçirir, daha sonra agorafobi geliştirir. Daha detaylı bilgi için tıklayınız.

YAYGIN ANKSİYETE BOZUKLUĞU

Bireylerde uzun dönem boyunca(en az 6 ay) süregelen, sebepsiz yere ya da sebep varsa bile orantısız yüksek kaygının insanın hayatının bir çok alanında kendini göstermesi durumudur. Yaygın Anksiyete Bozukluğu olan bireyler her durumda olabilecek en kötü senaryoyu akıllarından geçirerek tedirginliklerini sürekli yüksek düzeyde tutarlar. Yaygın Anksiyete Bozukluğu’nun hayatın genelinde hakim olması insanın günlük hayatını sekteye uğratır. Fiziksel olarak bireyler kol ve bacak kaslarından başlamak üzere tüm vücutlarında bir kasılma, huzursuzluk hissederler. Bu zihinsel ve fiziksel huzursuzluk bireyin uyku problemleri yaşamasına sebep olur. En küçük bir tıkırtı bireyi uykusundan edebilir. Bireyler yaşadıkları kaygıyı kontrol altına almakta, engellemekte başarısızdırlar. Daha detaylı bilgi için tıklayınız.

MADDENİN/İLACIN YOL AÇTIĞI ANKSİYETE BOZUKLUĞU

Alkol ve uyuşturucu ya da keyif verici madde kullanımına bağlı olarak yaşanan yoksunluk hissinin yarattığı anksiyetedir. Ayrıca muayene amaçlı kullanılan geniş bir ilaç grubu da duyarlı bazı kimselerde anksiyete yaratabilemektedir.

BAŞKA BİR SAĞLIK DURUMUNA BAĞLI ANKSİYETE BOZUKLUĞU

Bazı durumlarda bireyin yaşadığı hipertiroid, hipotiroid, B12 eksikliği, KOAH ve parkinson vb. tıbbi durumlara anksiyete eşlik edebilmektedir.